12 Aralık 2015 Cumartesi

Ol'un

Kadim enerjiler açığa çıkmak üzere. Kutsal Gaia’nın bedenine yıldız tohumları sadece bir gelecek potansiyeli iken bile ekilmiş yüksek boyut frekansları vardır. Bu enerji vorteksleri ancak ileriki tohum programlarının birbirini tetikleyebileceği ve yaratım kodeksi diye tabir edebileceğiniz bir manyetik alan çemberi ile hareketlenir. Bu çemberin aktivasyonundan sonra geri dönüş olamaz. Farklı boyut sekansları evrenin merkezinden sadece demirlenmek üzere değil aynı zamanda aktivasyon için akmaya başlar. Boyut atlaması her tekamül deneyimine muhatap olan sistemde bu fizik yasaları ile mümkün olur.  Ben Cihntarou.

Geçtiğimiz birkaç ay içerisinde hislerinizin derinliğini geriye dönüp bir tartın ( Ölçün). Fiziksel bedeninizin manyetik alanı etkileşimlerindeki değişimi kalbinizde onaylayın. Herhangi bir seçimde ilerlemiş olsanız da kalbinizde anın farkındalığı ile yapacağını onaylama mevcut titreşim seviyenizi hayatınızın her alanına mühürleme şeklinde yankı bulacaktır. Evren, yarattığınız yankıya (imzaya) karşılık verir. Seçim, yaratım alanınızın aktivasyonunu tetikleyici bir unsurdur. Ben O ben’im alanına (ulaşana) kadar yaratımlarınızı bu kanalla yürüttüğünüzü hatırlatmak üzere öne çıkıyorum.

Sizlere keskin dönemeçler sunmak üzere enerjimi açmıyorum. Her yaratım alanınızı kalbinizde tartma sorumluluğunu hatırlatmak üzere enerjilerimi açıyorum. Keskin dönemeçler yoktur. Her şey iç içedir. İç  içe olan varlık düzeyiniz bütünleştirdiğiniz seviyeye göre katsayı şeklinde demirlenir. Bu katsayı, her bir aşama düzeyinin farkındalığı ile diyagonel olarak artacaktır. Bunun böyle olduğunu deneyimlediğinizi söylüyorum. Kendi farkındalık seviyesindeki aşamaları deneyimleyenler/deneyimlemekte olanlar tam olarak bunun ne olduğunu şu anda anlayacaklardır.

Bizler farklı seviyelerdeki yaşam döngülerini izlemek ve kutsamak için enerjilerimizi odaklarız. Bunlar dualite kalıplarından bağımsız şekilde tekamül gerekliliği oranında kapsanır. Ortak ruh havuzu diyebileceğimiz yerde ise etkenleri yaşam aşamanıza göre farkındalığınıza dağıtılır. Bu sebeple diyoruz ki; yaratımda olan bitene karşı hiç kimse karanlıklarda bırakılmaz. Yaşam deneyimine dahil olmuş ve bedenlenmiş her ruha bu bilgi akışı koşulsuz şartsız sunulur. Bilginin derecesinin akış düzeyini ise yaşam deneyiminizle birlikte bedeninizde var etmeyi seçtiğiniz titreşim düzeyi belirler. Bu kati suretle bir seçim meselesidir. Hiç kimse arkada bırakılmaya veya eksik tutulmaya çalışılmaz. Bilakis, ruhunuzla olan bağlantıyı yeniden bütünleştirmek için şu an hayal edemeyeceğiniz bir çok müdahaleler gerçekleştirilir. Dünya’nın mevcut tekamül planında ise yaratım katı diye andığınız varlık grupları dahil tüm ışığın mevcudiyeti haklı yükselişiniz için kalplerini açmış durumdadır.

Kaybolmakta olan umut değildir. Gerçeklik algınızdır. Kendinin bütünlüğüne kavuşmak gerçeklik algınızı radikal biçimde değiştirir. Bu değişimin içinde olanlar artık düşük seviye gerçekliğinde tutunamayacaklarını anlarlar. Nedeni ise yaşam katsayınızda bir sonraki titreşim seviyenizin artık mühürlenmiş olmasıdır. Ruhunuzun fasetlerini parçalara ayıramadıkça bu mühür artık kırılamaz ve geldiğiniz seviyenin bir üstüne doğru ilerlemekten başka kalbinizi ışıltadan bir yol bulamayacaksınızdır. Bizler işte tam da bu yol üzerinde sizlere ışık tutanlarız. Ne daha eksiği ne daha fazlası…

Anlatılan hikayelere, alınan kanal mesajlarına ve içerdiği dehşet senaryolarına rağmen size şunu söylüyorum, her yaratım seviyesindeki yaşam sistemi aynı oranda saygı ile gözetilir. Benim bakış açımda karanlık yoktur. Henüz ışıklandırılmamış bölgeler vardır. Kalbinizde ışığın görkemli yaratıcılığını bütünleştirdiğinizde bunu aynen bu seviyeden göreceksiniz. Size zarar verebilecek olan şeytani varlıkların olmadığını göreceksiniz. Onlar gerçekten yoktur. Var olanlar belli seviyedeki gerçeklik algınızda ve zihninizde kodlanmış bulunan karanlık deneyimindeki varlık gruplarıdır. Ancak yine hatırlatmama izin veriniz; kalbinde ışığı bütünleştiren asla zarar göremez. Bunu o varlık grupları da biliyor sizi ışıktan uzak tutmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Karşılaştığınız zorluklar ve zaman kayıpları diye nitelendirdiğiniz yan yollar bu algının eseridir. Kimsenin müdahalesi değil, sizin o içinde bulunmayı seçmiş olduğunuz algı düzeyidir. Algınız ışığa genişlediğinde tanrısallığınız parlar ve sadece ışık var olur. Yaratımdaki diğer unsurlara da bu ışığın gözlerinden bakmaya başlarsınız.

Bir çoklarınız bunu evrendeki diğer yaşamlarınızdan hatırlıyorsunuz. Bir çoklarınız da şimdilerde hissetmeye dahası hatırlamaya başlıyor. Bunu kutlayın. Bu, ışığın kollarına tamamen kendinizi bırakma yolunda ilerlediğinize dair bir onaylamadır. Kendi ışık havuzunuza girdiğinizde bilirsiniz ki, orada bir şüphe yoktur, orada kendinizin kim olduğuna dair bir korku yoktur (aslında tüm korkuların temeli bu korkudur), orada savaşılacak bir meydan yoktur, orada yalnızlık yoktur. İnsan, kaybettiği tanrının izini ararken yine aynı zaman kavramı kargaşasından muzdarip şekilde düşünür. İlk önce ne vardı? Tanrı yaratmadan önce ne yapıyordu? Bu önceler ve sonralar sizlerin sonsuzluk dediğiniz gölgelerde kaybolmaya mahkumdur. Gerçek sonsuzluk anda mevcuttur ve aslında hiç de uzun süren bir zaman algısında titreşmez. Ruhunuzun bütünlüğünde anda olduğunuz her çalışmanızda bu algının titreşimsel üst düzey frekanslarını da kendinize çekiyor ve demirliyorsunuz.

Şu an neler oluyor diye soran bilinçlere diyorum ki; şu an olmakta olan her şey yaratımın hayrınadır ve her birinizin eşsiz katkısı ile ivme kazanmıştır. Bugünün enerjilerinin bu kadar yoğun ve bu kadar “siz” gibi hissettirmesi bunun geri bildirim kanıtlarından birisidir. Önümüzdeki dönem diye kelime kalıbı ile devam etmek istemiyorum. Şu an ışığın bütünlüğü var ve göz kamaştırıcı bir biçimde dünya’nın kalbinden gözlerinize parlıyor. Görün. Neler oluyor diye soran sadece bakmakla yükselişini geciktirmeyi seçmiş olandır. Yükselen, görendir. Bulunduğum yaratım katının tüm varlıkları adına sizlere diyorum ki bu sistemin yükselişi çok yakındır ve o anda her an olduğu gibi ellerinizi tutmak için yanınızda olacağız. Bir buradayız. Bir aradayız. Işığın bütünlüğü içinde seviliyor ve korunuyorsunuz. Aksi yöne bakmadığınız sürece bu böyledir.

Oyalanma zamanlarını geçtik dünya’nın değerli misafirleri, şimdi yükselme zamanıdır.

Ol’un.

Ve öyle olsun.

12.12.2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder